Ana içeriğe atla

Gökçeada Tatili



Uzun bir bayram tatilini geri de bıraktık. Tatili büyük bir sabırsızlıkla bekliyordum, yoğun bir sezon geçirdik ve gerçekten çok yorulmuştum bu tatil tam bir şifa oldu, gerçi ilk üç gününden sonra işimi özlemeye falan başladım ama yine de güzeldi :) Ben tasarımcıyım, bedenimden çok zihnim çok yoğun bir şekilde çalışıyor, benim gibi çalışan biriyseniz yıl da en az bir kaç kez kısa sürelide olsa küçük tatil planları yapmalısınız, yoksa çalışma konusunda çok zorlanıyorsunuz.
Bu bayram tatilin de Gökçe adadaydık. Benim çok keyif aldığım bir yer Gökçe ada. Doğası, denizi, küçük köyleri, sıcak insanları ile kendinizi çok rahat hissedeceğiniz, bolca oksijen depoladığınız muhteşem bir ada. Türkiye'nin en büyük adası olmasına rağmen Bozca, Cunda gibi adalara kıyasla çok daha sakin. Eğer tatil sizin için doğa ile iç içe olmak, sessizlikte kendinizi dinlemekse yani aradığınız bolca huzursa kesinlikle bunu Gökçe adada bulabilirsiniz. Ama öyle gece hayatları falan bu ada da sakın aramayın, en fazla balıkçıya gidip akşam yemeği yiyebilirsiniz ya da mustafa'nın kayfesine gidip hoş şiir dinletileri eşliğin de kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Adanın en canlı olan yeri Kaleköy, çok güzel butik oteller ya da apartlar da konaklayabilirsiniz oldukça fazla seçenek var. 
Benim ada da en beğendiğim yer Zeytinliköy oldu, o kadar sıcak, o kadar tatlı bir köy ki tarifle anlatılması aslında pek mümkün değil. Bu köye araba ile giremiyorsunuz, daracık minik sokakları, renkli pencereleri olan taş evleri ile sanki minik bir masal diyarı gibi. Şu yazıyı yazarken bile içim huzurla doldu :) Güzel manzarası olan minik kafeleri var, ora da gidip limonatanızı yudumlarken manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Ben doğal ürünleri çok severim, bir sürü el yapımı doğal sabunlarım vardır çok keyifle kullanırım onları eğer sizde benim gibi sabun meraklısıysanız Kaleköy de bir sabun atölyesi var oraya mutlaka uğramalısınız. Bu ara da kızlar sabahları yüzünüzü keçi sütü sabunu ile yıkayın muhteşem sonuçlar alacaksınız (bu da dip not olsun) :))
Aslında anlatacak o kadar çok şey var ki mesela kalede ki muhteşem manzara, laz koyunda ki muazzam deniz, aydıncık sahilinde ki tuz gölü, Dereköy de ki harabe taş evler(fotoğraf çekmeyi seviyorsanız muhteşem kareler yakalayabilirsiniz), Tepeköy yolunda ki eşsiz manzara.. Bu sıralama böylece uzar gider, görülecek bir çok yer var.
Sizler de büyük şehirlerin gürültülerinden, koşturmacalarından, kalabalıklarından bunaldıysanız istediğiniz bol oksijenli bir nefes ise hemen ada vapuruna koşuyoruz, mutlaka bir zaman ayırıp gidip bu güzellikleri görün, yanınızda da bal kaymak insanlar olsun ohhhhhh mis :)
                                                        Hepinize kocaman sevgiler.









Yorumlar